HOŞ GELDİNİZ
Fizyoterapist & Manuel Terapist
Memnuniyet Garantisi
Profesyonel Terapist
17
Yıllık Deneyim
Yıllık Deneyim
1984 yılında Trabzon’da doğdum. İlk ve orta öğrenimimi Trabzon’da tamamladım. Daha sonra 2002 yılında Dokuz Eylül Üniversitesi Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Bölümüne girdim. 2007 yılında lisans eğitimimi bitirdikten sonra çeşitli fizik tedavi dal ve özel eğitim merkezlerinde görev yaptım. Mezuniyet sonrası ‘manuel terapide değerlendirme ve tedavi teknikleri’ üzerine eğitimler aldım. Bununla beraber ‘osteopati’ alanında da eğitimler aldım. Bu eğitimleri ‘ileri manuel tedavi teknikleri’ takip etti. Daha sonra manuel terapi, klinik ve kinezyolojik bantlama alanlarında çeşitli eğitimler verdim. 2013 yılı içinde ise ofis çalışanlarına ‘ofis ergonomisi ve ofis egzersizleri’ adlı ve ofis çalışanlarını kas-iskelet sistemi hastalıklarından koruyucu yöntem ve egzersizleri konu alan eğitim seminerleri verdim. İki yıl kadar Manuel Terapistler Derneği (MTD) İstanbul İl Temsilciliği görevini yaptıktan sonra, Başkan Yardımcısı olarak MTD’deki görevime devam etmekteyim. Bu sürede birçok manuel terapi eğitiminde asistanlık ve daha sonra da eğitmenlik yaptım. 2014 yılı içinde Avrupa’nın birçok ülkesinde ortopedik manuel tedavide kullanılan radyofrekans teknolojisi Indiba Active Therapy’nin eğitimlerini İspanya’da alarak, bu tedavi yönteminin lisanslı eğitmeni oldum. Nisan 2015’te Osteopathie Schule Deutschland ile osteopati eğitimini aralıksız sürdürmek için Türkiye Osteopati Tıp Akademisine (TOTA) başladım. Aynı zamanda 2016 Ocak’ta ‘uzman fizyoterapist’ unvanını aldım. 2024 Temmuz ayında Muğla/Bodrum'a yerleştim, tedavilerime bu bölgede devam etmekteyim.
Fizyoterapistlik Mesleği, dünyada yaklaşık 120 yıldır, ülkemizde ise 45 yıldır toplum sağlığı ve yaşam kalitesi ile doğrudan ilgili bir bilim dalı olarak gelişimini sürdürmektedir. Tanısı koyulmuş hastalıkların tedavisini planlayan ve uygulayan, aynı zamanda da hastaları tedavi boyunca takip eden uzman olarak fizyoterapist, toplum sağlığının en önemli öğelerinden birisidir. Fizyoterapist, lisans eğitimi sırasında anatomi, nöroanatomi, fizyoloji, klinik bilimler gibi temel alan eğitimleri almasının yanında, değerlendirme ve analiz, nörolojik rehabilitasyon, ortopedik rehabilitasyon, kardiyak rehabilitasyon ve sporda rehabilitasyon gibi alanlarda uzmanlaşır.
Ocak 5, 2020
Okan Keleş
Disk hernileri dereceleri ve bulunduğu seviye açısından önemli olmakla beraber bir çoğu manuel terapi ve osteopati ile tedavi edilebilmektedir. Fakat tedavinin niteliği diskte yırtılma olup olmaması ile ilişkilidir. Yırtık olmayan disk hernileri küçük esnemelerdir ve tamamen tedavi edilebilir. Yırtık oluşması durumunda ise yine bu yırtılmanın boyutu önemlidir, çünkü yırtık bölgesi hiçbir problem olmamış gibi yok olmamakla beraber, diskin esnemiş bölümü olması gereken normal pozisyonuna doğru yönlendirilebilir ve şikayet vermeyecek şekilde küçültülebilir. Bu durumların hepsinde kalıcı tedavide en önemli yaklaşımların başında bu disk hernilerini oluşturan postüral alışkanlıklar, ergonomik problemler, yanlış kullanımlar ya da fiziksel özellikleri değerlendirip bunların düzeltilmesi ya da tamamen düzeltilemeyenlerin de modifiye edilmesidir. Disk hernilerinde tedavinin başarısı deneyimli bir fizyoterapist ile çalışmanın yanında hastanın kendisi ile de ilişkilidir. Günlük yaşamında gerekli modifikasyonları yapan, egzersiz programını takip eden hastalarda disk hernileri hızlıca küçülmektedir. Aslında ülkemizdeki en büyük problem kol ya da bacak ağrılarının ve lokal bel-boyun ağrılarının sadece disk hernilerinden kaynaklanacağını (özellikle de hastada eşlik eden bir disk hernisi varsa) sanmaktır. Halbuki bir çok disk hernisi başlangıç seviyelerinde şikayet vermez, lokal ağrı yapmaz. Bel-boyun ağrılarının büyük kısmı myofasial ve faset eklem ağrılarıdır. İlerleyen zamanlarda faset eklem ağrısı ve myofasial ağrı gibi çok sık karşılaşılan ağrılara detaylı değineceğiz…
Devamını oku...
Ocak 5, 2020
Okan Keleş
Dilimize ağrıya bağlı omurga eğriliği olarak çevirebileceğimiz Antaljik Skolyoz genellikle sinirlere ciddi baskı yapan bir disk hernisi(fıtık) sonucunda vücudun koruma mekanizması olarak geliştirdiği şiddetli kas spazmının sonucu olarak ortaya çıkmaktadır. Bu tip skolyoz disk hernilerine ya da benzer bir sebeple sinirlerin baskı altında kalmasına sekonder olarak gelişir. Herhangi bir kemik deformitesi (bozukluğu) eşlik etmez. Basit anlatım ile vücut problem gördüğü bölgeyi kas spazmını ve özellikle hareketle artan ağrıyı kullanarak kitler ve hareket edilmesini ve dolayısıyla problemin büyümesini engellemeye çalışır. Kas spazmı şiddetli şekilde gelişir ve o tarafı kısaltarak konkav bir şekil almasına neden olur. Bu durum da arkadan bakıldığında omurgada asimetriye neden olur. Kas spazmını tetikleyen sorunun ortadan kalkmasıyla da genellikle normale döner. Manuel terapi ve osteopati bu tip durumların tedavisinde etkili çözüm sağlar.Bu tip bir durumda mutlaka fizyoterapistinize başvurun..
Devamını oku...
Ocak 5, 2020
Okan Keleş
Kanal darlığı (spinal stenoz) edinsel ve gelişimsel olarak ikiye ayrılan, spinal kanalda (omur iliğinin geçtiği kanalda) ya da foraminal kanallarda (sinirlerin omurgada çıktığı kanallarda) gelişen daralmaya bağlı olarak sinirlerin baskı altında kalması durumudur. Gelişimsel stenozda doğumsal olarak kanalın çeşitli nedenlerle normalden dar olması durumu mevcuttur. Edinsel olan ise en sık 60-70 li yaşlarda görülmekle beraber, disk dejenerasyonunu izleyen faset eklem hipertrofileri (eklem büyümeleri) ile gelişen foraminal stenoz ve artroza ve/veya ligamentum flavum (sarı ligaman ) dediğimiz kanal içinde seyreden ligamanın hipertrofisine (büyümesine) ve elastik özelliklerini kaybetmesine bağlı gelişen spinal stenoz olarak ikiye ayrılmaktadır. Edinsel stenoz genellikle yaşla beraber gelişmesine rağmen omurganın aşırı kullanımı, kötü postür, tekrarlanan ve kas zayıflığına bağlı olarak ligamanlara fazla yük bindiren fleksiyon (öne eğilme) hareketlerinin uzun sürelerle tekrarlanması ve fleksiyon pozisyonlarında uzun süreler kalma sonucunda çok daha erken yaşlarda da görülebilir. Stenoz hastaları genellikle uzun süreli ayakta durma ya da yürümelerde zorlanır, kısa süre sonra oturma ihtiyacı duyar. Bu açıdan öne yığılmış, kötü postürde (duruş) oturma bir fleksiyon postürü olduğu için özellikle ofis çalışanları gibi günün 8-9 saatlik kısmını oturarak geçiren kişilerde stenoz oluşma yaşını 40'lı yaşlara kadar çekebilmektedir. Bu açıdan kötü oturma postürü sadece eklem ya da kas ağrıları yapmaz, ayrıca kronik omurga problemlerine neden olur. Kötü oturma postürünün ve hareketsiz yaşamın kötü etkilerinden gelecek paylaşımlarımızda bahsedeceğiz…? Dik oturun, egzersiz yapın ve şikayetlerinizde fizyoterapistinize başvurun..
Devamını oku...
Adres
Geriş Mah. Çoban Cad.
Havuz Altı Sokak No:9
Barış Sit. D:17 Yalıkavak/Bodrum
E-Posta
bilgi@manuelterapi.net© 2024 Uzman Fizyoterapist / Manuel Terapist Okan Keleş. Tüm Hakları Saklıdır.