logo

Etiket: Manuel Terapi

Fıtık Tedavisi Mümkün Mü?

Ocak 5, 2020

/

Okan Keleş

Disk hernileri dereceleri ve bulunduğu seviye açısından önemli olmakla beraber bir çoğu manuel terapi ve osteopati ile tedavi edilebilmektedir. Fakat tedavinin niteliği diskte yırtılma olup olmaması ile ilişkilidir. Yırtık olmayan disk hernileri küçük esnemelerdir ve tamamen tedavi edilebilir. Yırtık oluşması durumunda ise yine bu yırtılmanın boyutu önemlidir, çünkü yırtık bölgesi hiçbir problem olmamış gibi yok olmamakla beraber, diskin esnemiş bölümü olması gereken normal pozisyonuna doğru yönlendirilebilir ve şikayet vermeyecek şekilde küçültülebilir. Bu durumların hepsinde kalıcı tedavide en önemli yaklaşımların başında bu disk hernilerini oluşturan postüral alışkanlıklar, ergonomik problemler, yanlış kullanımlar ya da fiziksel özellikleri değerlendirip bunların düzeltilmesi ya da tamamen düzeltilemeyenlerin de modifiye edilmesidir. Disk hernilerinde tedavinin başarısı deneyimli bir fizyoterapist ile çalışmanın yanında hastanın kendisi ile de ilişkilidir. Günlük yaşamında gerekli modifikasyonları yapan, egzersiz programını takip eden hastalarda disk hernileri hızlıca küçülmektedir. Aslında ülkemizdeki en büyük problem kol ya da bacak ağrılarının ve lokal bel-boyun ağrılarının sadece disk hernilerinden kaynaklanacağını (özellikle de hastada eşlik eden bir disk hernisi varsa) sanmaktır. Halbuki bir çok disk hernisi başlangıç seviyelerinde şikayet vermez, lokal ağrı yapmaz. Bel-boyun ağrılarının büyük kısmı myofasial ve faset eklem ağrılarıdır. İlerleyen zamanlarda faset eklem ağrısı ve myofasial ağrı gibi çok sık karşılaşılan ağrılara detaylı değineceğiz…

Devamını oku...

Antaljik skolyoz nedir?

Ocak 5, 2020

/

Okan Keleş

Dilimize ağrıya bağlı omurga eğriliği olarak çevirebileceğimiz Antaljik Skolyoz genellikle sinirlere ciddi baskı yapan bir disk hernisi(fıtık) sonucunda vücudun koruma mekanizması olarak geliştirdiği şiddetli kas spazmının sonucu olarak ortaya çıkmaktadır. Bu tip skolyoz disk hernilerine ya da benzer bir sebeple sinirlerin baskı altında kalmasına sekonder olarak gelişir. Herhangi bir kemik deformitesi (bozukluğu) eşlik etmez. Basit anlatım ile vücut problem gördüğü bölgeyi kas spazmını ve özellikle hareketle artan ağrıyı kullanarak kitler ve hareket edilmesini ve dolayısıyla problemin büyümesini engellemeye çalışır. Kas spazmı şiddetli şekilde gelişir ve o tarafı kısaltarak konkav bir şekil almasına neden olur. Bu durum da arkadan bakıldığında omurgada asimetriye neden olur. Kas spazmını tetikleyen sorunun ortadan kalkmasıyla da genellikle normale döner. Manuel terapi ve osteopati bu tip durumların tedavisinde etkili çözüm sağlar.Bu tip bir durumda mutlaka fizyoterapistinize başvurun..

Devamını oku...

Spinal Stenoz (Kanal Darlığı) nedir?

Ocak 5, 2020

/

Okan Keleş

Kanal darlığı (spinal stenoz) edinsel ve gelişimsel olarak ikiye ayrılan, spinal kanalda (omur iliğinin geçtiği kanalda) ya da foraminal kanallarda (sinirlerin omurgada çıktığı kanallarda) gelişen daralmaya bağlı olarak sinirlerin baskı altında kalması durumudur. Gelişimsel stenozda doğumsal olarak kanalın çeşitli nedenlerle normalden dar olması durumu mevcuttur. Edinsel olan ise en sık 60-70 li yaşlarda görülmekle beraber, disk dejenerasyonunu izleyen faset eklem hipertrofileri (eklem büyümeleri) ile gelişen foraminal stenoz ve artroza ve/veya ligamentum flavum (sarı ligaman ) dediğimiz kanal içinde seyreden ligamanın hipertrofisine (büyümesine) ve elastik özelliklerini kaybetmesine bağlı gelişen spinal stenoz olarak ikiye ayrılmaktadır. Edinsel stenoz genellikle yaşla beraber gelişmesine rağmen omurganın aşırı kullanımı, kötü postür, tekrarlanan ve kas zayıflığına bağlı olarak ligamanlara fazla yük bindiren fleksiyon (öne eğilme) hareketlerinin uzun sürelerle tekrarlanması ve fleksiyon pozisyonlarında uzun süreler kalma sonucunda çok daha erken yaşlarda da görülebilir. Stenoz hastaları genellikle uzun süreli ayakta durma ya da yürümelerde zorlanır, kısa süre sonra oturma ihtiyacı duyar. Bu açıdan öne yığılmış, kötü postürde (duruş) oturma bir fleksiyon postürü olduğu için özellikle ofis çalışanları gibi günün 8-9 saatlik kısmını oturarak geçiren kişilerde stenoz oluşma yaşını 40'lı yaşlara kadar çekebilmektedir. Bu açıdan kötü oturma postürü sadece eklem ya da kas ağrıları yapmaz, ayrıca kronik omurga problemlerine neden olur. Kötü oturma postürünün ve hareketsiz yaşamın kötü etkilerinden gelecek paylaşımlarımızda bahsedeceğiz…? Dik oturun, egzersiz yapın ve şikayetlerinizde fizyoterapistinize başvurun..

Devamını oku...

Bel-Boyun Fıtığı Nasıl Oluşur?

Ocak 5, 2020

/

Okan Keleş

Omurlarımız arasında şok absorbe etmek, hareketliliği sağlamak ve omurga eklemlerinin erken deforme olmasını engellemekle görevli olan disk yapılarının önünde, öne doğru esnemelerini önleyen ALL (anterior logitüdinal ligament) adında geniş ve güçlü bir koruyucu yapı mevcuttur. Aynı şekilde disklerin arkaya doğru esnemesini önleyen PLL (posterior longitüdinal ligament) adında bir yapı da disklere arkadan uzunlamasına yapışır.Özellikle bel ve boyundaki lordozun (çukurluğun) azalması (bel-boyun düzleşmesi) ve öne eğilme durumlarında diskler arkaya esneme eğilimine girerler ve bu da disklerin arkasındaki kanaldan elektrik kabloları gibi geçen sinirlere baskı riski doğurur. PLL içinde bulunduğu kanalda aşağı seviyelere inildikçe daralır ve öndeki ALL kadar koruma sağlayamaz. Dolayısıyla lordozun azaldığı ya da öne eğilme durumlarında diskler özellikle PLL lateralinden (yanından) arkaya yani sinirlere doğru esneme eğilimine girerler. Eğer bu esnemeler pozisyon düzeldiğinde geriye gelmiyorsa bu duruma Disk Hernisi (fıtık) denir. Disk hernileri sinirlere baskı yapacak kadar büyürse , baskı yaptığı sinirin gittiği bölgede sinirin tipine göre ağrı, uyuşukluk, hissizlik ya da güç kaybı gibi şikayetler doğurur. Osteopatik açıdan disk hernisi oluşumunda iç organ disfonksiyonları da değerlendirilir. Disk hernilerinin bir çoğu manuel terapi ve osteopati yaklaşımları ile ameliyatsız tedavi edilebikir. Bu duruma benzer şikayetleriniz varsa fizyoterapistinize başvurun…

Devamını oku...

Uyku-Ağrı İlişkisi

Ocak 5, 2020

/

Okan Keleş

Uyku insan vücudunun normal ve sağlıklı işlemesi için gereken, aynı zamanda aktif ve farklı nöron gruplarının içinde olduğu farklı bir bilinç durumudur. Uyku hayatımızın, öncelikle beyinin işlevlerini sağlıklı şekilde yerine getirmesi, kas-iskelet sisteminde dinlenme, gerekli tamir mekanizmalarının çalışması açısından genel sağlığımızı direkt etkileyen bir durumdur. İnsan hayatının yaklaşık 1/3’ü uykuda geçer. Uyku hızlı göz hareketlerinin olduğu REM (rapid eye movements) ve hızlı göz hareketlerinin olmadığı NREM ( non-rapid eye movements) evreleri olmak üzere iki evreye ayrılır. Uykunun başlamasından yaklaşık 90 dakika sonra ilk REM evresi başlar ve daha sonra da yaklaşık 90 dakikalık aralarla gecede 3-5 REM dönemi gerçekleşir. REM evresi rüya gördüğümüz evredir. NREM ise yüzeyel ve derin uyku olarak ikiye ayrılır. Özellikle derin uyku evrelerini yeterli uyuyamayan insanlar yorgunluk, gerginlik, artan stres durumları tarif etmektedir. Yeterince dinlenemeyen kas sisteminde , artan gerginlik ve stres durumunun da etkisi ile şikayetler oluşmaktadır. Ayrıca uyku bozuklukları hormonal dengeyi bozduğu için de sağlık açısından ciddi problemler oluşturabilmektedir. Ayrıca MAS (myofasial ağrı sendromu) ve Fibromiyalji hastalarında uyku bozuklukları tespit edilmiş ve sağlıklı kişilerden hormonal olarak farklılıklar gösterdikleri belirlenmiştir. Gelecek paylaşımlarımızda uyku bozukları ile MAS ve Fibromiyalji ilişkisinden de ayrıntılı olarak bahsedeceğiz…

Devamını oku...

Kötü Oturma Postürleri (Duruşları)

Ocak 5, 2020

/

Okan Keleş

Günlük zamanının çoğunu oturarak geçiren kişilerde, ofis çalışanlarında oluşan ağrıların başında boyun ve bel-kalça ağrıları gelmektedir. Özellikle asimetrik oturma alışkanlıkları olanlarda vücut ağırlığını tek kalçaya vererek oturmak zaman içinde sakroiliyak eklem(kalça ile bel-kuyruk birleşiminde) ve lumbal faset eklemlerde (bel omurları arasındaki eklemlerde) hareketliliğin azalmasına, zaman içinde bu eklemlerin yüzeylerinin bozulmasına ve artroza (kireçlenmeye), asimetrik yük ve hipomobilite (hareketsizlik) ile de disklerin beslenmesinin ve özelliklerinin bozulmasına neden olur. Ayrıca yumuşak doku dengesi ve sağlığını da etkiler. Kötü oturma postürü ve hipomobilitenin hem kas-iskelet sistemi hem de genel sağlığımız açısından zararlarına ayrıntılı olarak gelecek paylaşımlarımızda tek tek değineceğiz. Siz şimdiden dikkat edin, hareket edin ve şikayetleriniz için fizyoterapistinize başvurun…

Devamını oku...

Oksipital Nöralji Nedir? (Göze ve alına vuran boyun kökenli baş ağrıları)

Ocak 5, 2020

/

Okan Keleş

Oksipital nöralji omuriliğin üst seviyelerinde, kafa derisi içinden geçen Oksipital sinirlerin baskıya uğraması ya da yaralanması sonucu kafatası arkasında, saç diplerinden başlayan ve aynı taraf göze ve alına doğru yayılan ağrılara neden olan problemdir. Genellikle migrenle karıştırılan bu problemde kişi boyundan başlayıp gözüne yayılan baş ağrılarından şikayet eder . Bu ağrıların nedeni üst servikal (üst boyun) eklemlerindeki blokajlar, kas spazmları ya da myofasial gerginlikler olabilir. Bunlara ise genellikle uyku ve uyku pozisyonu bozuklukları, yorgunluk, stress, kötü oturma postürü ya da travma neden olabilir. Eğer boyundan aynı taraf gözünüze yayılan baş ağrılarınız varsa fizyoterapistinize danışın. Özellikle manuel terapide bu probleme yol açan nedenler hızlıca bulunup, manipülasyon, mobilizasyon, spesifik germeler, myofasial gevşetmeler ve acupressure gibi tekniklerle tedavi edilir.

Devamını oku...

Baş Ağrısının Manuel Tedavisi

Eylül 6, 2013

/

Okan Keleş

Sanılanın aksine baş ağrılarının tümü beyinden ya da diğer kafa içi yapılardan kaynaklanmaz. Aslında karşılaşılan baş ağrısı vakaları sadece nörolojik değil, ortopedik olarak da değerlendirildiğinde büyük çoğunluğunun boyun bölgesi kaynaklı olduğu görülür. Boyun omurlarının pozisyon ve açıları, boyun bölgesindeki kasların kısalık ya da gerginliği, boyun bölgesindeki myofasial ağrılar, yorgunluk sonrası oluşan spazmlar baş ağrılarına sebep olmaktadır.Baş ağrıları manuel terapi ile değerlendirip, tedavi edilebilmektedir. Hastalar tedavi seansı sonrasında rahatlamayı hisseder.

Devamını oku...

Kol ve Bacak Uyuşmaları

Eylül 6, 2013

/

Okan Keleş

Disk herniasyonlarının (fıtıklarının) küçük bir kısmı kol ve bacaklarda uyuşma, hissizlik, reflekslerde azalmaya yol açar. Fıtıklarda en önemli husus derecesi yani büyüklüğüdür. Kol ve bacaklarda oluşan uyuşmaların büyük çoğunluğu aslında fıtık nedeniyle değil, aralarından geçen sinirleri çeşitli nedenlerle dokuların şıkıştırması sonucu oluşur. Özellikle bazı kaslar, aralarından geçen sinirleri kolayca sıkıştırabilmektedir. Böyle durumlarda eğer olaya bir fıtık da eşlik ediyorsa genellikle şikayetler fıtığa bağlanır. Manuel terapide hasta değerlendirilirken şikayetleri oluşturabilecek bütün etkenler çeşitli tekniklerle ve testlerle değerlendirilir. Sinire bası yapan dokular özel gevşetme teknikleri uygulanarak şikayetler ortadan kaldırılır. Eğer şikayetler fıtık nedeniyle oluşuyorsa, fıtık bölgesinde sinirin geçtiği kanal, kanala komşu yapılarla beraber özel tekniklerle gevşetilip sinir rahatlatılır.

Devamını oku...

Bel ve Boyun Ağrıları Kaderimiz Mi?

Eylül 5, 2013

/

Okan Keleş

Günlük yaşamda hemen hemen herkeste görülen bel ve boyun ağrılarının tedavisinde manuel terapi ile etkili ve kısa sürede sonuç alınmaktadır. Özellikle gün içinde uzun süreli olarak oturmak zorunda olan meslek gruplarında veya sedanter (inaktif) bir yaşam tarzını sürdüren kişilerde sıkça omurga problemleri görülür. Bu vakalarda ağrı ve hareket kısıtlılıkları genellikle omurgadaki disk herniasyonlarına (fıtıklara) bağlanır. Aslında disk herniasyonları sinirlere bası yapacak kadar büyük değilse genellikle semptom vermez. Bu yüzden omurga ağrılarının büyük çoğunluğu mekanik kökenli oluşmaktadır. Kasları omurgayı destekleyecek kadar güçlü olmayan kişilerde, gün içinde yoğun strese maruz kalanlarda, uyku düzeni bozuk olanlarda ve işi gereği gün içinde uzun süreler sabit kalanlarda kasların uzun süreli kasılmasına ve eklemlerin hareketsiz kalmasına bağlı omurgadaki faset eklemlerin kilitlenmesine bağlı ağrılar ortaya çıkar. Bu rahatsızlık tedavi edilmezse kronikleşmeye ve başka omurga problemlerine yol açar. Manuel terapi günümüzde bu tip omurga problemlerinin herhangi bir ilaca ya da cihaza gerek olmadan günümüzdeki klasik yöntemlerin hepsinden hızlı, etkili ve kalıcı tedavisine olanak tanır.

Devamını oku...

Adres

Geriş Mah. Çoban Cad.
Havuz Altı Sokak No:9
Barış Sit. D:17 Yalıkavak/Bodrum

Telefon

Randevu : +90 533 554 38 90

Sosyal Medya

© 2024 Uzman Fizyoterapist / Manuel Terapist Okan Keleş. Tüm Hakları Saklıdır.